Thursday 13 September 2012

QE3: Ben Ben olsam


Herkes QE hakkında yazıp çiziyor. Normalde böyle kısa vadeli yazılar yazmasam da bir istisna yapmaya karar verdim bugün.  
  
Stratejistliğin en püf noktası neyin olması gerektiği ile neyin olacağı arasında ayrımı iyi yapabilmektir. Bu ayrımda “timing” de çok önemli bir etkendir. Ben her fırsatta LTRO, QE ve benzeri programların çok uzun süre daha bizlerle olacağını hatta bir zaman sonra bunların böyle bando ve mızıka ile açıklanmayacak ve kanıksanacak hale geleceklerini ifade ediyorum. 

Gelelim bugünkü karara. Ben Ben olsam bu gün QE3 tetiğini çekmem diye yazdım geçen gün. Bunun nedenleri aslında çok açık. 

Birincisi Haziran’da başlayan Twist 2 daha bitmedi. $180 milyar daha var. İkincisi Fed’in geçmişteki iki müdahalesinde de enflasyon beklentileri %2’nin altına düşmüştü. Şu anda bu rakam TIPS faizlerine göre %2’nin biraz üzerinde. Bu gerçekten önemli çünkü QE’lerin hedeflerinden biri ekonominin deflasyona doğru gitmesini önlemek. Açıkçası merkez bankaları piyasalardan çekilse uzun vadeli bir deflasyon kaçınılmaz. Stres altındaki ülkelerde topyekun borç azaltılmasının daha başlamadığı göz önüne alınırsa EuroSon krizi deflasyon batağına kıyasla parkta güneşli bir günde yürüyüş gibi. 

Tabi ki istihdam önemli ama büyümeyi çok daha fazla etkileyecek bir mali uçurum riski var önümüzde. Fed büyüme tahminleri bu risk yok sayıyor. Sanki Ekim toplantısını da atlayıp seçimlerden sonra bütçe tarafındaki gelişmeler ışığında yeni bir QE yapılsa çok daha iyi olur. Partiler arası anlaşma olmaz ve uçurum gerçek olursa bu sefer yapacak çok şey kalmayacak. Bir taraftan da Atlantik’in öteki yakasındaki gelişmeler izlenebilir.  İspanya ve İtalya ‘kurtarın bizi’ demezse başladığımız noktaya döneriz. 

Bütün bunlara karşı duran en önemli faktör Jackson Hole konuşmasında piyasaların ağzına çalınan bal ve başkanın bir hayal kırıklığı yaratmama arzusu. Neticede QE2 ve Twist operasyonları büyümeden çok fiyatları destekledi ve destekliyor. Fiyat beklentilerinin sağlıklı olduğu bir ortamda, faizler de bu kadar düşükken acaba sadece sözlü bir müdahale daha doğru olmaz mı diye düşünüyorum. Zaten piyasalara epey bir mavi boncuk dağıtıldı. Hepimiz olan biteni içimize sindirme zamanı buluruz ve Noel’e doğru daha bir umutla gideriz QE3 beklentileriyle.  

No comments: