Monday 5 November 2012

Uçurum mu?



Son birkaç güne kadar piyasanın tavrı başlıkta yazdığım şekildeydi. 2011 yazında iki parti arasındaki anlaşmazlığın az daha ABD'yi default'a sürüklediğini düşünürsek bence hala biraz fazla rahat davranılıyor. 

Bu bağlamda yarinki yarıştan çıkacak en kötü sonuç dar bir marjla Obama'nın seçilmesi olur. Bu senaryoyu daha da kötü yapacak olan secim sonuçlarının W-Al arasında olduğu gibi fotofinişe kalıp haftalarca çözümsüz kalması ve ardından sandıktan Obama'nın çıkması olur. Kızgın Cumhuriyetçi tribünlerden "kana kan, dişe diş, intikam intikam" sesleri yükselmeye başlayabilir. 

2011'deki kilitlenme S&P’nin gözünden kaçmadı ve görünüm indirimi ile bütün dünya şok oldu. O sene Ekim ayında IMF toplantıları sırasında S&P ile küçük bir grup olarak görüşme şansımız oldu. "Neden benzer durumda Fransa’nın görünümü düşürülmedi de ABD'ninki düşürüldü" diye sorduk. S&P'nin cevabı çok netti: Politik risk. Aslında Türkçemize siyasa diye çevirilin "policy risk" farkından bahsediyordu S&P analistleri. Fransa’nın "governability" özelliğini koruduğunu yani devlet yönetiminin gerekli ekonomik politika ve reformları daha kolaylıkla yürürlüğe geçirebileceklerini belirtti S&P başkanı. 

Buradan çıkarılacak ders politik risk ve policy riskin her zaman ülke notunun bir parçası olduğudur. 

Mali uçurum ile ilgili iki nokta daha. Birincisi uçurum birkaç gün veya haftada olacak bir şey değil. Dalga dalga gelecek. İkincisi önlenememesi durumunda ortaya ciddi dolar pozitif bir resim çıkacak. Bunun nedeni global ekonomideki dolarların kaynağı sanıldığı gibi Fed’in para basması değil ABD cari açıklarıdır. Hızlı bir şekilde devlet tasarruflarının artışı, bilançosunu düzeltmeye çalışan hane halkı ve yüksek seyreden özel sektör tasarruflarına eklenirse cari açıkta ciddi bir daralma beklemek yanlış olmaz.