Thursday 31 March 2011

DÜŞ-MÜ-YO-RUZ

Tam oturmuş olumsuzluklarla ilgili bir liste yapıyım derken J Walker (www.asianom.com ) yetişti imdadıma. Daha önce de fikirlerine bloğumda yer verdiğim bu ekonomist dostum da aynı şeyleri düşünüyormuş. Kabaca:

Avrupa:
  • ·        Merkel seçimlerde büyük darbe aldı, kurtarma operasyonlarına destek düşüyor.
  • ·        Portekiz hükümeti çöktü.
  • ·        Sorunlu ülkelerin ve bankalarının her gün kredi notları kırılıyor.
  • ·        İrlanda bankaları stres testinde sınıfta kaldı. Devletleştirme?
  • ·        Eurozone enflasyonu artıyor.
  • ·        ECB faiz arttırmak üzere.
  • ·        Euro’daki değer artışı ekonomik düzeltmeyi iyice zorlaştırıyor.
ABD: 

  • ·        Tüketici güveni düşüyor.
  • ·        Gayrimenkul fiyatları düşmeye devam ediyor.
  • ·        Ozel sektör hala borç kapatıyor.
  • ·        Fed içinde anlaşmazlıklar ortaya cıktı.
Asya:
  • ·        Japonya’daki deprem/tsunaminin zararları hala belli değil.
  • ·        Nükleer sorunlar giderek buyuyor.
  • ·        Asya merkez bankaları para politikalarını sıkılaştırmaya devam ediyor.
Global:
  • ·        Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da durum çok iyi görünmüyor.
  • ·        Petrol fiyatları tırmanmaya devam ediyor ve büyüme üzerinde etkisi pek tahmin edilemiyor.
  • ·        Diğer emtia artışları global enflasyonu körüklüyor.
Bu listenin fazlası yok, eksiği vardır. Bütün bunlara rağmen hisse senedi fiyatları “V” şeklinde geri geldi. Yani eşeğimizi kaybettik ve bulduk. Benim Şubat ayında yurt dışı piyasalarda risk ve getirinin kısa vadede dengeye geldiğini söylediğim seviyeler buraları. Aslında genelde kötü haberlere rağmen çıkan piyasaları severim. Daha dirençli olurlar. Ancak yukarıda saydığımız riskler göz önüne alındığında, yatırımcılar olarak çok daha yüksek getiriler beklemeye hakkımız var diye düşünüyorum. 

Genel görüş merkez bankalarının para basmasının riskli varlıklarda değer kazancına neden olduğu yönünde. Ben buna katılmadığımı daha önce de yazmıştım. Çünkü likidite kredi ile gelir. Şu an kredi yok, bilakis borç geri ödemeleri devam ediyor. Çıkışın nedeni özel sektör tasarruf fazlaları. Hem bu fazlalar kriz öncesi olduğu gibi sadece Asya’da gerçekleşmiyor. Alman ekonomisi bile %11 (%5,5 cari işlemler fazlası, %5,5 bütçe açığı) veriyor. Yani özel sektör tasarruf fazlaları devlet açıklarını gidermekle kalmıyor, aynı zamanda cari işlemler fazlası verdiriyor. ABD’de aynı trende. Sonuç: özel sektörden finansal sisteme ciddi bir para akımı var. Bu da özellikle bono faizlerinin düşük kalmasına neden oluyor. Haklıysam merkez bankalarının “çıkışı” düşünüldüğü kadar sancılı olmayabilir. Bu konuyu önümüzdeki günlerde detaylandıracağım.