Friday 18 March 2011

40 gün 40 gece

İstanbul’da bir toplantıya yürürken yoldaki reklam panolarına takıldı gözüm. %0,79’a ihtiyaç kredisi, 30 ay vade ile hayalleriniz arabası, tatilinizi simdi secin gelecek yıl ödeyin… Ve İstanbul ShoppingFest: 40 gün, 40 gece alışveriş ve eğlence.  Sanki pek soğuyacak gibi değiliz. Ercan Kumcu’nun dünkü yazısının linkini koydum aşağıya. Benim birkaç ay önce Makro 101 yazımda merkez bankalarının paranın ya fiyatını ya da miktarını kontrol edebileceğini,  ikisini birden kontrol etmenin zor olacağı yorumumu destekleyen güzel bir yazı. 
http://www.haberturk.com/yazarlar/611184-faiz-dusuk-kalip-ekonomi-sogur-mu

Tuesday 15 March 2011

Kırık Pencere

Analistler Japonya’da trajik depremin ardından harcamaların uzun vadede ülke ekonomisine ne kadar katkı yapacağını yazarken değerli ekonomist dostum J Walker, Frederic Bastiat’in 19. yüzyılda yazdığı “Kırık Pencere Hatasını” hatırlattı. Bastiat şehirdeki pencere camlarının kırılıp yenilenmesinin düşünüldüğü gibi camcılara iş imkanı, fabrikalara yeni imalat şansı tanıyarak daha hızlı bir büyüme yakalanmayacağını, aksine bu çeşit harcamaların başka harcamalarda kısılarak yapılacağı için net etkisini kestirmenin zor olduğunu yazdı. Ekonomide stok ve akım (stocks v flows) kavramlarının iyi anlaşılmadığını savunurum hep. Ekonomik büyüme diye adlandırdığımız milli gelirdeki artış bir akımdır.   Deprem zararı ise bir stok kaybı. Maalesef Japonya başka mal ve servislere yapacağı harcamalardan keserek daha önce sahip olduklarını yerine koymaya çalışacak. Dünyanın en borçlu devletinin bu harcamaların altından nasıl kalkacağı önemli bir konu. Ancak ben piyasalardaki düşüsün sadece bir nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Diğerlerini bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.