Thursday 28 April 2011

Quo Vadis?


Bernanke’nin çok beklenilen konuşmasında sürpriz olmadı gibi görünüyor. Yatırımcılar da saldırın emri almış askerler gibi bulabildikleri bütün riskli varlıkları almaya devam ediyor dünden beri.


Aslında faiz artış potansiyeli ile ilgili ufak bir değişiklik oldu söylemde. Faiz artırımı için “couple of meetings” lafını kullandı Başkan. Yani 1-2 toplantı sonra. Bence “exit” giderek yaklaşıyor. İyi haber ise Bernanke bu ve buna benzer konferanslarla bizleri hep ne yapacağı ve ne düşündüğü konusunda aydınlatacak. Sürpriz olamayacak. Yaşasın şeffaflık, krizden sonra en çok arzu ettiğimiz gelişme. Umarım finans kesimi de Fed’i izler şeffaflık konusunda. 

Ancak piyasaları mutlu etmek dışında başka bir gözle bakılırsa bundan sonra Fed’in ekonomi üzerinde çok da fazla etkisi olamayacağı çıkarımı yapabiliriz dünkü konuşmadan. Genelde “bakalım- görelim” dedi sanki Bernanke. Bugünkü büyüme rakamları düşük çıkabilir ancak senenin ikinci yarısından itibaren büyüme tekrar toparlayacak gibi görünüyor.  Büyüme problemi 2012’de. Daha büyük sorun bence ABD’de işsizlik yapısal olarak yükseldi ve eski düşük seviyelere göre para politikası belirlemek uzun vadede hata olur. Şimdilik enflasyon ciddi bir tehlike değil, Bernanke hakli. Ancak bütün politika QE1-2 de olduğu gibi yatırımcıları riskli varlıklara yönlendirme üzerine kurulamaz, kurulmamalı. 

Herhalde Fringe dizisi seyretmemden olacak paralel evren kavramı çok yakin gelmeye başladı. Onun için Yunanistan ve Portekiz’in borç spread’lerinin her gün rekor kırışı sanki paralel bir evrende oluyor gibi. İlgilenmiyoruz. Euro 1,50’e yaklaştı ve Avrupa cari işlemler açığı veriyor. Bizi bağlamaz. Altın ya da ucuz altın – yani gümüş – alıyor, kendimiz sigortalamış olarak güvende hissediyoruz. 

Her ne kadar Bernanke dolarla ilgili sorularda topu hazineye atsa da hepimiz zayıf doların ABD ekonomisi ve şirket karlılıkları için şu an olumlu olduğunu biliyoruz. ECB için söylenebilecek fazla bir şey yok. Herhalde güçlü Euro’nun bölge ekonomisine duyulan güvenin devam ettiği anlama geldiğini düşünüyorlar. Biraz da artan emtia fiyatlarına karşı halkı korumuz oluyor bu durum. Belki de Avrupa bankalarının sermaye arttırıp olası default’lara karsı önlem alma sürecinde top dolaştırmanın bir parçası bu sessizlik. Almanya hisseleri en beğendiğim yatırımların başında gelir ancak bölgede dördünce çeyrek şirket kar rakamlarını dikkatle izlemek gerekiyor.  Kurlardan da kar etmişken biraz satış düşünülebilir.