Wednesday 2 November 2011

Game (Almost) Over


Yunanistan’ın son referandum kararı EuroSon’a bir adım daha yaklaşıldığını gösteriyor. Her ne kadar bütün olay politik manevra koksa da durum vahim. Piyasalar son birkaç günde olumsuz reaksiyon göstermiş olsa da aslında durumun ciddiyetinin tam anlaşılmadığını düşünüyorum. Bence iki boyutu var. Birincisi liderler toplana dursun ve Brüksel ne dersin desin sonuçta yerli halk son sözü söyler.  (Bu G7, 8, 20 için de geçerli bu arada. Özellikle de zayıf liderlik ortamında olası acı reçeteleri halkına satabilecek çok az kişi var ortada). İkincisi bu durumun gidişatı diğer zor durumdaki ülkeler için bir model oluşturur. Yani politik “bulaşma”. Daha önce söyledim. 2008’de başlayan süreç ekonomik sorun olmaktan çıktı ve politik filozofların ilgi alanına girdi. 

Ekonomi tarafında “incentive structure compatibility” çok sık unutulsa da hep bir şekilde kendini gösterir. Notu kıt hocalar nasıl öğrencileri çalışmamaya iterse “benim için bu işin sonunda ne çıkar var” sorusunun cevabı net olmayan her süreç başarısızlıkla son bulur.  Eurozone bu bakımdan başlangıçta çok iyi bir kurguydu ve çok başarılı oldu. Evet, gerçekten. Her ülkeye ucuz ve bolca kredi vaat edildi ve gerçekleşti. Sorun ondan sonrasının iyi dizayn edilmemiş olması.  İleriye doğru bakıldığında komşu halk için bir teşvik yok. Bilakis yıllar sürecek kemer sıkma. Kimse bana anlatmasın geçmişte ekonomik anlamda kapasitelerinin çok üstünde yaşadılar, simdi onun cezasını çekmeleri gayet normal diye. Dün dündü. Şu an Yunan halkı da politikacıları ve onları kandıran bankacıları suçluyorlar.  Onlar için yeni Drachma ve default en iyi seçenek gibi görünüyor. Kısa vadede havuç dururken kimse sopayı seçmez.

Bir kez daha üstüne bastırarak söylüyorum. Yunanistan sadece kömür madenindeki kanarya. Kısa vadede oradaki politik kriz aşılsa da durum değişmez. Hala ortada nasıl büyüneceğine dair bir açılım yok.  Kriz 2010 yılında başlamadı.

No comments: