Thursday 5 May 2011

Yoksa…


Mayıs’da sat ve tatile çık, St Leger gününden sonra dön (bu son bölüm pek bilinmez ama Eylül ortası gibi demek) çalışıyor mu? Son 3-4 günlük fiyat hareketlerine bakarsanız öyle görünüyor. 
 
Bu söylemin altında gerçek payı var mı? Ortalamacılar size Mayıs-Ekim arasında Dow Jones endeksinin 1950-2009 yılları arasında yılda %0,5,  Kasım-Nisan arasında ise %7,5 gibi bir getiri yarattığını söylerler. Ortalamacılar istatistiki anlamda haklı. Ama bu biraz ayakları fırında başı buzlukta olan birinin ortalama vücut sıcaklığının da iyi olduğu gibi bir durum. Yani verilere yakından bakarsanız çok farklı sonuçlar elde edersiniz. Bu yazının amacı bu kuralı test etmek değil. Bence bu istatistiklerden çıkartılacak sonuç her dönem için temel bazı veri, olay ve dinamiklerin rol oynadığı. 

Durum böyle olunca bence cevaplanması gereken soru şu: İçinde bulunduğumuz Mayıs-Ekim döneminde piyasalarda bir düzeltmeye yol açacak dinamikler var mı? 

Olumsuz bir tablo çizilmek istenirse barut bayağı birikti aslında. Son birkaç yazımda güncel riskler göz önüne alındığında kısa vadede piyasaların çok cazip getiri sunmadıklarını belirtmiştim. Örneğin S&P500 yılsonu konsensüs beklentisi 1402. Konsensüsü doğru sayarsak şu anki yuvarlak 1350 seviyesinden sene sonuna kadar cazip bir getiri görünmüyor. Bir de o günkü risklere son günlerde gözle görülür global ekonomik yavaşlama riski eklendi.

Beni şaşırtan neden hala ABD için imalat PMI ile ilgileniliyor. Bu Türk ekonomik büyümesini tarım sektörüne bakarak tahmin etmeye benzer. İmalat dışı-PMI önemli olan. Servis sektörü ABD ekonomi istihdamını sürükleyen. Geçen gün açıklanan rakam bence petrol fiyatlarının Global Tüketim Vergisi haline geldiğini kanıtlıyor.  Tuhaf bir döngü: Fed’in politikaları petrol fiyatlarını arttırıyor deniyor. Bu durum ABD’de talebi düşürüyor. Neticede daha fazla destek gerekiyor.  

Son bir not. Fed başkanları sık sık istihdamdaki büyümenin yeterli olmadığını ve desteklerinin devam etmesi gerektiğini söylüyor. Bence ABD işsizliği artık yapısal olarak arttı. Bunu ekonomik ve politik anlamda kabul ettiklerinde desteğin kesilmesi daha olası. İlerde bu konuda detaylı yazacağım.

3 comments:

tunck. said...

ABD issizligin konjokturel değil yapısal oldugunu kabul edecek politik ortam yok, ekonomik ortam zaten yok. ECB faiz arttırımı yapmıyarak FEDin elini rahatlattı, FED zaten faizi arttırmamakta kararlı, hatta bence QE3için ABD'ye imkanda yaratıldı.Bu arada borçlanma miktarı ile ilgili 2 trilyon rakamı piyasaya düştü yani 2011,2012 de ABD 2 trilyon daha borç yazacak, sizce bu enflasyondan başka bişey ifade ediyormu dünya vatandaşlarına!

tunck. said...

Sell in may go away'i FED bu defa iyi manipüle etti. Dün ABD piyasalarının açılmasıyla 2-3 saat içinde olan fiyat hareketleri piyasalarda nerdeyse 30 yıldır olmadı.
Büyük resim şöyle;ABD'de politik taraflar arasında FED'in politikaları, bütçe açığı, cari açık üzerinde ciddi anlaşmazlık var,Bin laden öldü,ECB faiz arttırmadı,ABD'de işşizlik verileri kötü,QE2 bitiyor, durum ümitsiz.
FED'in insanların düşünmesini istediği; niceliksel gevşeme yani karşılıksız para basmaya devam etmek gerekiyor. Bu bence piyasanın psikolojisini FED politikalarının kabulu için manipüle etmektir.
Sonuç QE3 yolda!

Unknown said...

birince comment icin bence enflasyon daha uzun vade bir sorun. su an icin beni cok rahatsiz etmiyor.

ikinci comment icin ise benim tahminim QE3 cok olasi degil. Bu konuda yazdikalriniza katilmak mumkun degil. Herseyi kenra biraksak ve boyle bir durumun gerekli olduguna karar versek dahi Bernanke'nin press conference'da soyledikelrinin ardindan sapkadan QE3 cikaracagini hic sanmiyorum. Buyuk kredibilite kaybi olur.

QE3 ancak ve ancak QE2'nin etkileri gecip bir sure sonra ekonminin gercekten kendi ayaklari uzerinde duramayacagi ortaya cikarsa tekrara gundeme gelir.