Wednesday 10 November 2010

G20 ve Süper 18

Her ne kadar 3 büyüklerden birine gönül vermiş olsam da şu anki puan cetveli hoşuma gitmiyor değil. İlk üçte üç büyük yok. Umarım bu şekilde sonlanır lig.

Ancak şunu da göz ardı etmemek lazım. Bu durum Anadolu takımlarının futbolundaki gelişmeden çok üç büyüklerin düşüşüdür. Yani genel anlamda futbol ülkemizde geriliyor. Avrupa’daki durumumuz da “körlerle sağarlar, birbirini ağarlar” lafını akla getiriyor.

Umarım G20 de bu şekilde olmaz. Tamam, G7’nin son kullanım tarihi geçmişti fakat daha büyük bir platformda karar almak giderek zorlaşacak gibi görünüyor. Her ne kadar gelişmiş ülkeler bizim üç büyükler, gelişenler ise Anadolu takımları gibi görünse de iki grup da kendi içlerinde homojen değil. Bu yüzden bir önceki yazımda G2 derken aslında bunu olumlu anlamda söylüyordum. En azından bu şekilde daha net bir gruplaşma olur, her ülke kendine uymayan teklife göre taraf değiştirmez ve ikili temaslar çok daha verimli olur. Aksi takdirde çok kısa bir surede son krizin küllerinden doğan bu grup da anlamsız hale gelir.

"Atatürk's death is not only a loss for the country, but for Europe is the greatest loss, he who saved Turkey in the war and who revived a new the Turkish nation after the war. The sincere tears shed after him by all classes of people is nothing other than an appropriate manifestation to this great hero and modern Turkey's Ata." -- Winston Churchill

No comments: