Tuesday 29 June 2010

Acaba G20 yarardan çok zarar mı verdi?

Toronto’da toplanan devlet başkanları bütçe açıkları, enflasyon derken hep altını çizdiğim, büyüme endişeleri ve deflasyon riskini tekrar ortaya çıkarmış gibi görünüyorlar. Demek ki pazar akşamı G20’toplantisinin kısa vadede banka hisselerini desteklemek dışında bir yararı olmayacak derken fazla iyimser davranmışım.

Deflasyonist ortamın en önemli belirtisi tahvil faizleri ile hisse senedi fiyatlarının beraber düşmesidir. Buna finans jargonunda “Gibson Dünyası” diyoruz. Bu bağlamda ABD 10 yıllık faizlerin %3’ün altına gelmesi kayda değer mi? Eğer %3’ün altında bir süre kalırsa o zaman deflasyon endişeleri tekrar alevlenebilir. Bu durumda başta Fed olmak üzere merkez bankalarının tekrar dümene geçmeleri gerekir. Tamam, uzun vadede enflasyon bir risk teşkil edebilir ama kısa vadede hala eğilim deflasyon. Potansiyel büyümenin altında seyreden her çeyrek aslında dezenflasyonist baskıların artacağı sinyalini veriyor.

Bütün bunlara rağmen ben hala, başta ABD olmak üzere, ikiz hedef olan büyüme/istihdam artışı ve bütçe açıklarının azaltılmasının erişilebileceği kanısındayım. Ancak otoritelerin son günlerdeki performansı iyimser olan beni bile düşündürmeye başladı. Bu ortamda ekonomik veriler tekrar on plana çıkacak ve piyasa dalgalanmaları sürecek gibi görünüyor.

No comments: