Aşağıdaki yazıyı gecen Pazar günü yazmıştım.
Teknik nedenlerden dolayı yayınlanmadığını fark ettim. Geçerliliğini yitirmiş değil.
Bilakis dünkü PMI rakamları bu durumu daha da destekler oldu.
Dün Fenerbahçe,
Sivas maçında maalesef şunu net bir şekilde gördüm ki ligimizde maçlar
kazanılmıyor, kaybediliyor. Aynı şekilde
EuroSon da kendi içindeki maçı kaybetti gibi görünüyor.
Yunanistan sağ
olsun bölge ciddi bir ekonomik durgunluğa sürüklendi. Bu bir görüş değil. Son çıkan
cari işlemler rakamları bize tipik bir ekonomik durgunluğa girildiğini gösteriyor.
Diyeceksiniz ki biz bunu zaten biliyoruz. Ben buna pek katılmıyorum. Öyle olsa
Fransa’da süpermarket çıkışı alınmış ekstra bir gofretin neticesinde bu ülkenin
büyüme rakamının artı çıkması piyasaları bu denli mutlu etmezdi. Durgunluk
tahmin ediliyor ama belki olmaz deniliyor ve o şekilde fiyatlanıyor olabilir.
Biz cari işlemler
açığı olan bir ülke olduğumuzdan cari işlemler fazlasının artması bize sanki olumlu bir veri gibi geliyor. Ancak
bu, Euro Son’da de-leveraging sürecinin hızlandığını gösteriyor. Bankaların
kredi/mevduat oranlarındaki düşüş de hızlandı. Bir taraftan da finans hesabı
bize bölgeden çıkan paranın da arttığını gösteriyor. Cari fazla 16,3 milyar Euro
iken finansal hesaptan para çıkışı 23 milyar Euro. Aralık 2010 da bu rakam 44,1
milyar artıydı. Fed’den swap’la gelen yardım olmasa ödemeler dengesinde ciddi
bir gedik olacaktı. Ee, dünya merkez bankası olmak da böyle bir şey işte.
“Kaçan para”,
artan cari işlemler fazlası, yavaşlayan para arzı ve azalan perakende satışlar
bize tek bir şeyi gösteriyor: durgunluk.
Ne kadar süreli olduğunu önümüzdeki aylardaki ekonomik politikalar
belirleyecek.
No comments:
Post a Comment