Geçen hafta TV’de de söyledim. Artık hepimiz okulda kullandığımız ekonomi kitaplarına dönüyoruz. Bunu bir göstergesi de bu aralar bizim Thales Eğitim ve Danışmanlığa en çok gelen eğitim talebi Global Ekonomi. Her seviyede yöneticilere bu dersin değişik versiyonlarını veriyoruz çünkü ekonominin durumu hiç olmadığı kadar günlük yönetim kararlarını etkiler hale geldi.
Geçmişte okuyup da “hadi canım, bunlar çok teorik’’ dediğimiz olaylar yavaş yavaş gerçek hayatta kendini göstermeye başladı. Bunlardan en önemlisi de likidite tuzağı. Geçen hafta Fed’i dinlerken bir kez daha ABD ekonomisinin İngilizce tabiriyle “kaygan yokuşa” doğru sürüklendiğini teyit ettim. Fed’in ortaya koyduğu bütün opsiyonları gözden geçirdim. Hiç birinin ekonomiyi topyekun canlandıracak bir potansiyeli olmadığı ortada. Sorun likidite değil. Hep yazıp söylüyorum QE1 ve 2’de de halkın anladığı anlamda para basılmadı. Fed’in bankalara sunduğu likidite tekrar FED’e geri dönüyor. Kredi olmadan para basılmış olmaz. Bernanke’nin bahsettiği bir opsiyon da Fed’in bankalara verdiği faizi %0,25’den %0’a indirmek. Bu bankaları daha fazla kredi vermeye itmez çünkü sorun kredi talebinde. Öte yandan %0 faizde para piyasası kilitlenir. İyi bir seçim değil gibi…
Deleveraging devam ediyor. Bunu zaten tüketici talebindeki genel gidişattan ve güven endekslerinden de izleyebiliyoruz. Bu durumda bir anda opsiyonlar daralıyor. Fed’in yapacakları bitti diyemeyiz. Hollywood’dan da biliyoruz. Savaşmadan pes etmek yoktur Amerikalıların tabiatında. Ancak her atılan başarısız adım bir sonraki adımı daha da güçsüz kılacak.
Bana sik sorulan bir soruyu cevaplayarak bitirmek istiyorum yazımı: Hayır, Fed hisse senedi alamaz.