Beşiktaş bize bu
sene çok iyi dersler verdi. Herhalde süper ligde en iyi kadroya sahip futbolcular
takım olmayı beceremeyip içler acısı bir sezon geçirirken, mütevazi kadrosuyla
basketbol takımı Ergin Ataman’ın liderliğinde üç kupa birden aldı. Neticede kadro
kurabilirsiniz ama takım ruhu bambaşka bir şey ve çoğu zaman iyi bir
lider ortaya çıkarabiliyor bu olguyu.
EuroSon ülkeleri
de çok iyi bir kadro oluşturuyordu. Beşiktaş futbol takımında olduğu gibi tek
tek baktığımızda her ülkenin kendi çapında göze çarpan pek çok iyi özellikleri
vardı. Ancak İspanya dışişleri bakanın söylediği “biz gidersek sizi de aşağı çekeriz”
ve Yunanlıların “krizi yayma” tehditleri takım ruhundan daha çok gelinen nokta “tuz
ruhu“ biraz hissi veriyor. Hiç hoş kokmuyor, düştüğü yeri yakıyor ve uzun zaman etkisi geçmiyor. Öyle ki Bundesbank başkanı Jens
Wiedmann “hiçbir durumda, herhangi bir ülke krizin yayılma tehdidiyle bize şantaj
yapamaz” diye açıklama yapmak zorunda hisseti kendini.
Maalesef bu zor süreç
iyi bir lider çıkartamadı ortaya. O yüzden kime inanılacak, kimin vizyonu etrafında
birleşilecek belli değil. Sayın Merkel, Almanya’nın bölge içindeki ağırlığından
dolayı kendini böyle bir konumdu buldu. Lakin kendisinin bu rolü oynama arzusunda
olmadığı belli. İç politik dinamiklerle bölge içindeki zorunlulukları dengelemekte
güçlük çekiyor. Merkel ve toplamda Almanya’nın temsil ettiği duruşun çok da popüler
olduğu söylenemez.
Neticede önümüzdeki aylarda – Soros üç ay zaman tanımış – takım olma yolunda ciddi bir mesafe kastedilemezse kadroda düşünülmeyecek birçok oyuncu var EuroSon’da. Aslında geçiş iyi yönetilse bu MutluSon bile olabilir.