Saturday, 30 January 2010

Küçük rakamlar senesi

2-0-1-0. Hepsi küçük rakam. Bize iyi bir ipucu veriyor. Bu sene getiriler iyi olmayacak demektir!

Beni tanıyanlar bu şekilde fal olaylarına pek karışmadığımı bilirler. Ama 2-0-1-0 rakamları gerçekten benim söylemek istediğimi iyi açıklıyor: çok büyük bir kaza olmazsa bu sene küçük getiriler senesi olacak. Daha da açık söylemek gerekirse artık küçük rakamlara alışma zamanı geldi.

Büyük rakamlar için 2008-2009 kriz dönemine bakmayın sadece. 2003 den beri çok ciddi büyük mutlak (absolute) getiriler gördük. Simdi bu dönem kapanıyor. Artik yavaş yavaş temettülere, faiz getirilerine dikkatli bakmak gerekecek. Çünkü 2010 artık normalleşme senesi.

Geçen gün okuduğum bir kitapta gözüme ilişti. S&P500 1926-1995 seneleri arasında aylık ortalama %+0,6 getiri sağlamış. Karsilastiridigimizda son senelerde gerçekten uçuk.

Ben bu sene yine pozitif getiriler elde edileceğini düşünüyorum ama “ekmek aslanın ağzında” olacak. Bu düzeltmeyi bir fırsat bilip yatırım stratejilerini bu yönde tekrar gözden geçirmekte yarar var. Olmayan yerden büyük getiri yaratmak için büyük riskli pozisyonlar taşımak gerekir. Böyle bir riski karşılayacak getiriler olmayacağı fikrindeyim.

Kafanız karıştı mı?

ABD son 6 yılın en iyi büyüme rakamlarını açıkladı. Buna rağmen reel ekonomiyi yansıtan hisse senetleri dutsu dun. Bu nasıl oluyor?

Birçok cevabi var:

1. Piyasalar büyüme ile hareket etmez.

2. Büyüme karlardaki büyümeyi güçlendirdiği sürece olumludur.

3. Büyümenin biraz da sürpriz olması gerekir. Beklenti doğrultusunda gelen rakamlar piyasaları hareket ettirmez.

4. İlk üç nokta geneldi. Bu dördüncü ise daha günümüze uygun. Benim Eylül ayında “sweet spot” adını verdigim dönem son erdi. Yani büyüme geri geliyor. Bunun neticesinde de piyasa faiz arttırımı endisesine girdi. Bir de Yunanistan gibi “sovereign” yani ülke riskleri on plana çıkınca bir anda yüksek faiz-büyüme- borç çevirme kâbus gibi çöktü.

Son TV programımda genelde olumlu olduğumu söylemiş ancak 2009 gibi bir yıl olmayacağını net bir şekilde belirtmiştim. Detay bir sonraki blogda.

Thursday, 28 January 2010

Sabah parkta bir suru kuğu gördüm, iki tanesi siyahtı.

Son birkaç senede Nicholas Taleb’in Black Swan (Siyah Kuğu) kitabini ya okumuşsunuzdur ya da hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur diye tahmin ediyorum. O yüzden fazla detaya girmeden sadece sunu söylemek istiyorum: Black Swan olma ihtimali küçük fakat olursa tahribatı büyük olaylar. Böyle olaylara karsı pozisyon alarak çok ciddi paralar kazanılabilir. Ama unutmayalım olasılığı düşük olaylardan bahsediyoruz. Bir de eklemekte yarar var bunlar komple teorisi değil. Sadece yatırım stratejileri

1. Yunanistan AB tarafından kurtarılmaz. Euro’dan çıkmak zorunda kalır. Bu şekilde diğer Euro’ya dahil olmak isteyen ülkelere de bir sinyal gönderilmiş olur. Bu ivme politik tarafa da yansır ve çekirdek Avrupa fikri tekrar destek görmeye baslar.

Nasıl pozisyon alınmalı: Buy Greek CDS

2. ABD Cin’i “kur manipülasyon” yapan ülke ilan eder. İki ülke arasında korumacı sürtüşmeler baslar. ABD için daha iyi bir zaman olamaz. Ciddi tasarruf fazlaları üretiliyor. Cari işlemler açığı da daraldı. Neticede çok ciddi bir para girişi gerekmiyor ülkeye.

Nasıl Pozisyon alınmalı: deep out of the money put options on MSCI ex-Japan Asia

Dollar/Euro açısından bu iki black swan farklı neticeler doğurur. Birincisi doları güçlendirir, ikincisi zayıflatır. Bu yüzden kurlarla hedge etmek doğru olmaz.

Monday, 25 January 2010

Yeni Dünya: Her güzel şey çabuk biter

Seyahatte olduğumdan çok detaylı yazamıyorum ama iki konuda siz okurların dikkatini çekmek istedim. Birincisi daha dönemsel bir faktör. İkincisi ise yapısal.


- Artik kuvvetli dolar = zayıf finansal varlık fiyatları denklemi bozuldu. Bu kriz döneminin bir yan etkisiydi. Artik kriz bitti ve normalleşme dönemine girdik. Bu denklem açıkçası benim hayatımı çok kolaylaştırmıştı. Bu trendin ilk belirtilerini 24 Aralık'da “Sanki Bir şeyler Farklı” bloğumda yazmıştım. Simdi artik bu durum daha net. Euro’nun düşüp doların değerlenmesi de bir bakıma bu normalleşme sürecinin bir parçası. Kurlar üzerine düşen görevi yerine getirdi. ABD zayıf dolar sayesinde biraz daha hızlı toparlandı. Eğer çok kuvvetli Euro devam etseydi Yunanistan gibi birçok daha Avrupa ülkesi zor durumda kalacaktı. Simdi Euro’nun Avrupa’nın yardımına koşma zamanı. Hep söylerim: kur hareketleri genelde çözümün bir parçasıdır, sorunun değil.



- Kriz sonrası dünyasında piyasa stratejisi yapamayı zorlaştıracak bir diğer faktör ise politika. Eskisi gibi gecen senenin rakamlarına bakıp gelecek sene için ekonomik ve piyasa tahmini (extrapolation) yürütme devri geçti düşünüyorum. Bundan böyle gözümüz hep politikacılarda olacak. Bunun bir örneği Obama’nin gecen hafta açıkladığı Volcker banka planı. Diğeri ise Çin başkanının yılbaşı öncesi Yuan’in değerinin değişmeyeceği ilgili yaptığı açıklamalar. İlki finans sektörünü tekrar tanımlayacak bir uygulama. Diğeri ise global dengesizlikleri daha da uzun vadeye yayacak bir politik karar.