Yunanistan’ın son
referandum kararı EuroSon’a bir adım daha yaklaşıldığını gösteriyor. Her ne
kadar bütün olay politik manevra koksa da durum vahim. Piyasalar son birkaç günde
olumsuz reaksiyon göstermiş olsa da aslında durumun ciddiyetinin tam anlaşılmadığını
düşünüyorum. Bence iki boyutu var. Birincisi liderler toplana dursun ve Brüksel
ne dersin desin sonuçta yerli halk son sözü söyler. (Bu G7, 8, 20 için de geçerli bu arada.
Özellikle de zayıf liderlik ortamında olası acı reçeteleri halkına satabilecek çok
az kişi var ortada). İkincisi bu durumun gidişatı diğer zor durumdaki ülkeler
için bir model oluşturur. Yani politik “bulaşma”. Daha önce söyledim. 2008’de
başlayan süreç ekonomik sorun olmaktan çıktı ve politik filozofların ilgi
alanına girdi.
Ekonomi tarafında
“incentive structure compatibility” çok sık unutulsa da hep bir şekilde kendini gösterir. Notu kıt hocalar
nasıl öğrencileri çalışmamaya iterse “benim için bu işin sonunda ne çıkar var”
sorusunun cevabı net olmayan her süreç başarısızlıkla son bulur. Eurozone bu bakımdan başlangıçta çok iyi bir
kurguydu ve çok başarılı oldu. Evet, gerçekten. Her ülkeye ucuz ve bolca kredi
vaat edildi ve gerçekleşti. Sorun ondan sonrasının iyi dizayn edilmemiş
olması. İleriye doğru bakıldığında komşu
halk için bir teşvik yok. Bilakis yıllar sürecek kemer sıkma. Kimse bana anlatmasın
geçmişte ekonomik anlamda kapasitelerinin çok üstünde yaşadılar, simdi onun cezasını
çekmeleri gayet normal diye. Dün dündü. Şu an Yunan halkı da politikacıları ve onları
kandıran bankacıları suçluyorlar. Onlar
için yeni Drachma ve default en iyi seçenek gibi görünüyor. Kısa vadede havuç dururken
kimse sopayı seçmez.
Bir kez daha
üstüne bastırarak söylüyorum. Yunanistan sadece kömür madenindeki kanarya. Kısa
vadede oradaki politik kriz aşılsa da durum değişmez. Hala ortada nasıl
büyüneceğine dair bir açılım yok. Kriz
2010 yılında başlamadı.
No comments:
Post a Comment